Okula Dönüşte Sosyal-Duygusal Temel İhtiyaçlar: İlişki, Ritim, Rahatlama

Öğrencilerimiz yüz yüze eğitime geri dönerken birçok farklı duyguyla başa çıkmaları gerekecek: kaygı, hayal kırıklığı, endişe ve heyecan…

Bu duygular, öğretmenlerimizin ve biz yetişkinlerin de hissettikleriyle örtüşüyor. Özellikle bu dönemde, öğretmenlerimiz yalnızca kendi duygusal durumlarıyla başa çıkmakla kalmayacak, aynı zamanda öğrencilerimizi birlikte öğrenebilecekleri güvenli bir yere yönlendiren şefkatli liderler olarak yanlarında olacaklar.

Bu dönemde öğretmenlerimiz, çocuklarımızın duygusal sağlığı üzerinde büyük bir rol oynayacaklar. Peki, onları nasıl destekleyebiliriz?

Ebeveynler ve eğitim yöneticileri olarak, öğrenim konusundaki beklentilerimizi biraz rahatlatmamız, odak noktamızı önce duygusal ihtiyaçlara yönlendirmemiz gerekiyor. Öğretmenler ders değil, bireyleri eğitirler. Öncelikle iyi oluşu desteklediklerinde, öğrenme için daha uygun bir zemin hazırlanmış olur.

British Dil Okulları olarak, bu dönemde çocukların okula dönüş sürecinde sosyal-duygusal temelleri oluşturan üç ana unsura odaklanıyoruz:

1. İlişki

Öğrencilerimizin bizden ihtiyaç duyduğu en önemli şey… biziz. Onların hayatında var olduğumuzu bilmeleri, onlar için önemli olduklarını hissetmeleri gerekiyor. Bu, söylediğimiz sözlerden çok, yanlarında olduğumuzda onlara kendilerini nasıl hissettirdiğimizle ilgili: davet edilmiş, kabul görmüş ve değer verilmiş hissetmeleri çok önemli.

Bu duygusal olarak çalkantılı dönemde, öğrencilerimize ilişkilerimizi güçlendiren bilinçli davetlerde bulunmalıyız. Bu, her gün özel bir karşılama ritüeli düzenlemek veya onlarla birlikte eğlenceli aktiviteler yapmak gibi olabilir. Bu tür bağ kurma uygulamaları, öğrencilerimizin kendilerini daha güvende ve rahat hissetmelerine yardımcı olarak endişelerini azaltabilir.

2. Ritim

Çocuklar ritmi sever ve ihtiyaç duyarlar.

Sürekli tekrar eden rutinler, ritüeller ve yapılar çocuklara güven verir. Bu ritim, onların zor anlarda yaslanabileceği, güvende hissedebileceği bir yapı sunar. Ancak şu anda çoğu çocuk tam tersini deneyimliyor. Yeni dönemde neyin “normal” olacağı konusunda bir fikre sahip değiller. Öğrencilerimizin güven duygusunu yeniden kazanmaları için hızlıca yeni rutinler oluşturmalıyız. Bu ritimler, onların günlerini bir düzene sokarak, tahmin edilemez bu dönemlerde bir miktar öngörülebilirlik sağlar.

3. Rahatlama

Öğrencilerimizin duyguları, okula dönüşte dalgalanacaktır ve bu yoğun duyguların sağlıklı bir şekilde ifade bulması için bir çıkış noktası bulması gerekir. Öğrencilerimizin bu duygusal enerjilerini önceden kanalize edebilmek, daha sonra ortaya çıkabilecek agresif patlamaları önleyebilir. Günlük olarak sağlanacak rahatlama alanları, öğrencilerin duygusal birikimlerini dışa vurmalarına olanak tanır ve içlerinde yaşadıkları karmaşık hisleri özgürce ifade etmelerini sağlar.

Bu uygulamanın güzelliği, çocuğun spesifik olarak ne yaşadığını bilmemizi gerektirmemesidir. Onlara, duygularını müzik, fiziksel hareket, hikaye anlatımı, yazı, şiir, drama, sanat ya da açık hava gibi doğal yollarla ifade etme fırsatı sunmak yeterlidir. Bu araçlar, öğrencilerin duygularına daha yakınlaşmalarını ve duygusal bir rahatlama hissetmelerini sağlar.

Bu dönemde okula dönüş kolay olmayacak. Alışılmadık yolları denememiz ve alışkın olmadığımız yeteneklerimizi geliştirmemiz gerekecek. Ancak hatırlamamız gereken en önemli şey, bu dönemin başarı ya da performansa odaklanmak için değil, güven duygusunu inşa etmek için bir zaman olduğudur. Bu duygusal temeli oluşturduğumuzda, öğrenciler öğrenmeye hazır olacaklar.

Bu süreçte öğrencilerimize ve kendimize karşı sabırlı olalım. Hepimiz bu yolda birlikteyiz ve British Dil Okulları olarak her bir öğrencimizin yanında olmaktan mutluluk duyuyoruz.